23 Aralık 2010 Perşembe

Berke Daniel 'in kardeşi Batu Gabriel doğdu.



Telefonda heyecanlı bir ses Damlacım merhaba ikinci kez babanne oluyorum.Berke Daniel' e kardeş geliyor diyordu.Artık ailelerinden biri olduğumu söyleyen Fatoş Abla yani  Berke Daniel in babannesi ikinci torunu içinde doğum fotoğrafları çekmemizi istiyordu.Gün geldi çattı.Tıpkı iki yıl öncesi gibi aynı heyecenla aynı kadro hastanedeydik.İlk dakikalar Viktoria ile iki sene öncesi hatıralarımızı paylaştık.Minik abimiz Berke Daniel kocaman olmuştu, kardeşini görmek için sabırsızlanıyordu. Annemiz Viktoria epidural sezaryen kararı alması ile bu sefer babamız Bora Bey de doğuma girme şansı kazanmıştı ve  tabiki ben de ameliyathanede yerimi almıştım. Herşey iki yıl öncesi gibiydi.Aynı hastane, aynı doktor,aynı fotoğrafçı :) Bektaş ailesinin ikinci bebekleri Berke Daniel' i heyecenla karşıladık.
Viktorıa-Bora çiftine ailelerine katılan yeni üyeleriyle mutlu bir hayat diliyor, sevgili doktorumuz Prof.Dr.Hasan Seyisoğlu'na  samimi tavırlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Damla Akın

23 Aralık 2010 bebeklerimiz

Çağan'ın kardeşi Emre doğdu.

23 Aralık 2010 bebeklerimizden ikincisi Çağan'ın kardeşi Emre Demircioğlu  saat 09:07 'de doğdu.
Arife ve Serdar Demircioğlu çiftine, ailelerine katılan dördüncü üye ile birlikte mutlu,sağlıklı,güzel günlerle dolu bir hayat diliyoruz.
Dr.Arkun Hanlıoğlu ve Kadıköy Acıbadem Hastanesi bebek bakım ünitesi hemşirelerine teşekkür ediyoruz.

Doğum Başladı

Düğün Doğum Fotoğrafları Kampanya
 Bu sabah 08:00 'de Dr.Arkun Hanlıoğlu'nun gerçekleştireceği doğumun  fotoğraflarını çekmek için gitmeyi planladığım Kadıköy Acıbadem Hastanesi'nden gece ayağım alçıda çıkınca, tüm çekimler sevgili ortağım Didem Engin'e kaldı :(

Akşam ofisten çıktım, oğlumu okuldan aldım. Yeni kampanyamızın broşürlerini  Koşuyolu'ndaki An-Ka Sağlık'a bırakmak üzere  yönümü değiştirdim, broşürleri bıraktım, oğlum kucağımda güle oynaya arabaya doğru ilerlerken kaldırımdan karanlıkta görmediğim ve orada ne işi olduğuna dair en ufak bir fikrimin olmadığı koca bir çukura düştüm. Oğlum kucağımdaydı ve ben onu kollamak için kendimi feda etmiştim.
Bileğimde ciddi bir ağrı ile yerde yatıyorduk.Enes ayağa kalktı ama ben kalkamıyordum. çok şükür ki o iyiydi .Enes'in korkmaması için sakin olmaya çalışırken Allah' ım ne olur birşey olmasın yarın üç tane çekim var ben ne yaparım diye dualar ediyordum.İlk müdahale olarak buz koyduk, eşim geldi, oğlumu amcasına emanet ettik ve doğru Acıbadem'e gittik.Gereken müdahaleler yapıldı ve bileğimde çatlak ve  ciddi yumuşak doku zedelenmesi teşhisi ile ayağım sarıldi. ortopedi doktoruna yarın çekimlerim var derken o bana size 3 haftalık rapor yazabilirim diyordu.
Bizim işimizde rapor işe yaramıyor. Tanıştığımız ve çekimlerini kabul ettiğimiz ailelere verdiğimiz söz herşeyden ince geliyor. Didem ile durumu konuştuk neyse ki çekimler gün içinde farklı saatlerdeydi.Hepsine didem gidecek, beklediğimiz diğer normal doğumlar gelirse de Didem bir şekilde organize olacak ve yetişecekti. Zira ben bir bardak su almaktan aciz durumdayım.
Saat 00:30 civarı telefonda heyecanlı bir anneanne, Damla Hanım ''Deniz'in doğumu başladı Kadıköy Şifa Hastanesi'ndeyiz.''dedi.Ben Didem' e ulaşana kadar o da  bu güzel haberi baba adayından almış hastaneye doğru  hareket etmişti.
Hiç hesapta olmayan bu kazanın ilk günü, planlanan üç çekimimiz vardı ve ben en azından iki çekime giderek son haftalarda oldukça yorulan sevgili ortağım Didem' in yükünü hafifletmek istiyordum ve gece dördüncü doğumun çağrısı geldi.Doktorumuz sevgili Birgül Sarıkamış idi.
23 Aralık Didem için yorucu bir gün olacak.Gelen bebekler ve Didem için dua ediyorum.Aklım onda onun da aklı bende az once aradı ''Damla'cım ben hastaneye ulaştım doğum başladı merak etme'' diye 
Canım senin gibi bir ortağım varken tabiiki merak etmiyorum.Sadece benim bu durumum yüzünden fazla yorulacağın için üzülüyorum ama biliyorum ki bunlar tatlı yorgunluklar ve bize her seferinde yeni süprizler gösteren güzel işimizin bir parçası.

HER DOĞUMUN HİKAYESİ BAŞKA DEĞİL Mİ ?


Damla Akın



20 Aralık 2010 Pazartesi

Aramıza Hoşgeldin Deniz Yeşilbaş




Aylar öncesinden 20 Aralık 2010 tarihi için doğum fotoğrafı randevumuzu almıştık.Zaman su gibi aktı,o mucizevi gün geldi çattı.Saat 8:30 da Kadıköy Acıbadem Hastanesinin 4357 numaralı odasında buluştuğumuzda doğum için geri sayım başlamıştı.Ben hastaneye vardığımda sevgili arkadaşım Damla biryandan Şefika Hanımın hamile fotoğraflarını çekiyor, biryanda da tatlı sohbetiyle heyecan yoklaması yapıyordu.Herkesin gülümsediği, içimizi tatlı bir mutluluğun ve iyi dileklerin sardığı bu güzel günde ardarda çekilen kareler eşliğinde kendimizi 5 numaralı ameliyathanede, nefesimizi tutmuş, saate bakarken bulduk.Saat 10:43 te doktoru Deniz Gökalp' in ellerinde dünyaya merhaba dedi Deniz bebek.Bir heyecanlı bekleyiş daha mutlulukla son buldu.Şefika ve Erkan Yeşilbaş çiftini tebrik eder, güzel gözlü Deniz bebeğe neşe ve sağlık dolu upuzun bir ömür dileriz.Aramıza Hoşgeldin Deniz Yeşilbaş.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Kaç kişi işe gittiginde böyle bir mucizeye tanık oluyor ?


Defalarca çekimlere katılsak da bu heyecan hiç dinmiyor.Kaç kişi işe gittiginde böyle bir mucizeye tanık oluyor ?
Bebek doğduğunda anne babanın gözlerindeki mutluluk, yüzlerindeki şaşkınlık,yanaklardan usulca süzülen yaşlar...
Onun ağlama sesi ordaki herkesin yüreğine su serpiyor.Almayı unuttuğumuz nefes huzurlu bir iç çekişle içimize doluyor.  
Gözler hem bebekte hem saatte.O andan itibaren yeni bir hayat başlıyor.Kelimelerin tarife yetmediği o eşsiz anların şahidi fotoğraflar oluyor.


26 Kasım 2010 Cuma

Sakin anneler sakin bebekler

Anne ile bebeği birbirine bağlayan kordonun kesilmesi, bebek ve annenin duygusal bağlantısını baslatiyor.Annenin kokusunu alan yeni doğmus bebek onun koynunda sakinleşiyor,annesinin sesi bile onu sakinlestirebiliyor.
Oğlum doğdugunda hastaneden cıkar cıkmaz çocuk doktorumuz sevgili Prof.Dr. Yıldız Perk' in muayenehanesinde almistik soluğu.Bir yanimda anneanne diğer yanimda  babaanne, kucağimda dünyalar tatlısı bal böcegim .
Nasil emziriyorsun göster dedi Yıldız Hocam
Basladik emzirmeye basladik diyorum cünkü, ben,babanne,annane hep birlikte emzirmeye baslamistik :) Bunu gorunce güzel gülümsemesiyle
" Dokuz aylik serüveni başarıyla tamamlayan ve doğmayı beceren bebek emmeyi de becerebilir." demisti.
Bunun icin tek yapmam gereken  şey bebeğimin bu işi becerebileceğine inanmak ve sabirla onu emzirmekti.bir de bol su tuketmek :)
O an anladim ki doğduğu andan itibaren acaba emecek mi ,doydu mu ,mama mi vermeli gibi sorularla kafanizi karistiranlara kulak tikamali ve olumlu dusunerek loğusalığın da getirdiği farkli ruh halinin etkisinde kalmamalıyım.
Sakin tavirlara sahip kişilerin bebeklerinin de bu pozitif enerjiyi aldigini  ve daha huzurlu oldugunu gözlemliyorum.
Bebekler benim elimde hic olmadiklari kadar sakin olabiliyorlar. On dakika once ağlamaktan çatlayan bebek , bana sakin sakin poz vermeye baslayinca dogum fotograflarini cektigim
ailelerle de zaman zaman bu dusuncelerimi paylasiyorum

24 Kasım 2010 Çarşamba

BAYRAM BEBEĞİMİZ MEHMET ATAY


HOŞGELDİN DÜNYAYA

Arefe günü dünyaya gözlerini açan Mehmet Atay ailesine ve bize bayram coşkusu yaşattı.