27 Şubat 2012 Pazartesi

Hoşgeldin Yiğit Che


Hoşgeldin Yiğit Che

Uzun soluklu bir bekleyişin ardından, gelmesini sabırsızlıkla beklediğimiz Yiğit Che  posterde de görüldüğü gibi 21 Şubat' ta aramıza katıldı.Yeditepe Hastanesi'nde Doç.Dr.Oluş Api 'nin kollarında dünyaya merhaba diyen Yiğit Che'ye ailesi ile birlikte sağlık dolu mutlu,huzurlu bir ömür diliyoruz... 

26 Şubat 2012 Pazar

Hafta Hafta Hamilelik - 10. Hafta


Bebeğiniz nasıl gelişiyor:
Bebeğiniz 10. haftada  kafadan popoya kadar yaklaşık  2,5 -3 cm boyunda  ve  ağırlığı 7 gramdan az olmasına rağmen,  gelişiminin en kritik bölümünü tamamlamıştır. Bu,  fetal dönemin, yani vücudundaki dokuların ve organların hızla büyüdüğü ve olgunlaştığı dönemin başlangıcıdır.
Sıvı yutmakta ve idrar yapabilmektedir. Hayati organları – böbrekleri, bağırsakları, beyni ve karaciğeri (şimdi ortadan kaybolan yolk kesesinin yerine kırmızı kan hücreleri yapmaktadır) – yerindedir ve işlev görmeye başlamıştır ve hamileliğiniz boyunca gelişmeye devam edecektir.
 Bebeğinizin kolları ve bacakları artık bükülebilir. Elleri, bileğinde bükülüdür ve kalbinin üzerinde bir araya gelir ve ayakları, vücudunun önünde kavuşacak kadar uzun olabilir. Omurgasının ana hatları, yarı saydam cildinden net bir şekilde görülebilir ve  sinirleri, omuriliğinden uzanmaya başlamıştır. Bebeğinizin alnı, gelişmekte olan beyniyle birlikte geçici olarak çıkıntı yapar ve vücudunun yarısı uzunluğundaki kafasının üzerinde çıkıntılı olarak görünür.

Sizin hayatınız nasıl değişiyor:
Doktorunuza yaptığınız ziyaretinizde, doktorunuzca karnınıza yerleştirilen  bir ultrason cihazı olan Doppler probu yardımıyla, bebeğinizin hızlı kalp atışlarını duyabilirsiniz. Birçok kadın, bebeklerinin minik kalbinin sesinin kulağa dörtnala giden atların gürültüsü gibi geldiğini ve bunu işitmenin çok etkileyici olduğunu söyler. 
Hamile kalmadan önce, rahminiz küçük bir armut büyüklüğündeydi. Bu haftaya kadar, bir greyfurt kadar büyümüştür. Şu anda hamile giysileri için hazır olabilirsiniz . Henüz o aşamaya gelmemiş olsanız bile, her zamanki giysileriniz muhtemelen rahatsızlık verecek kadar dardır ve büyüyen göğüsleriniz, sutyeninizin dikişlerini zorluyor olabilir. Göbeğinizdeki çıkıklığın nedeni büyük bir ihtimalle hafif kilo alımı ve şişkinliktir. Her zamanki giysilerinizle hamile giysileri arasında bir yerdeyseniz, bağışlayıcı elastik beli olan pantolonlar ve etekler (veya göbeğinizin altında kalan düşük bel giysiler) size  ihtiyaç duyduğunuz rahatlığı sağlayabilir.
Formda olma seviyenize bağlı olarak, hamilelik sırasında geniş bir yelpazeye yayılan aktivitelere katılabilirsiniz. Yüzme ve yürüme, dokuz ay boyunca yapılabilecek en mükemmel iki tercihtir. Egzersiz yapmak, kas elastikiyetini, gücünü ve dayanıklılığını arttırır – hamilelik sırasında aldığınız kiloları taşımanıza yardımcı olur, sizi doğumun fiziksel stresine hazırlar ve bebeğiniz doğduktan sonra tekrar forma girmenizi kolaylaştırır.


Hamilelikte enfeksiyonlar
Hamilelik sırasında idrar yolu enfeksiyonları
 İdrar yolu enfeksiyonu ( İYE) hamilelik sırasındaki en yaygın bakteri enfeksiyonlarındandır. Bu durumdan, kısmen yüksek progesteron seviyeleri sorumludur. Bu hormon, idrar yolunuzu gevşettiği için idrar akışı yavaşlayabilir ve bakterilerin büyümesi için bakterilere daha çok süre tanır. Hamileliğin daha ileri safhalarında, başka faktörler de rol oynar.
Bağırsak bakterileriniz, anal bölgeden idrar yolunuza sıçrayarak  burada  çoğalmaya devam ettiklerinde bir enfeksiyon meydana gelir. Yani,  sistit adı verilen bir idrar torbası enfeksiyonuna yol açar. Sistitin belirtileri çiş yaparken ağrı, rahatsızlık veya yanma, daha sık çiş yapma isteği ve mesane üzerinde veya  alt karına  ağrı duyma olarak sayılabilir. İdrarınız bulanık olabilir ve kötü kokabilir. Bulantınızda kötüleşme sıklıkla eşlik eder.
İdrar yolu enfeksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuzu görmeniz önemlidir. Tedavi edilmeyen sistit, bir böbrek enfeksiyonuna neden olabilir ve ciddi bir şekilde hastalanabilir ve erken doğum riskinizi yükseltebilirsiniz. Sizde sistit varsa, doktorunuz daha fazla sorun çıkmasını önlemeye yardımcı olmak için hamilelik sırasında güvenli olan antibiyotikleri reçete edecektir.  Antibiyotikler, semptomlarınızı birkaç gün içinde azaltabilir ama bakterilerin tümünü yok etmek için tedavinizi tamamlamayı unutmayın.Ayrıca mümkünse günde 1.5-2 litre su içmenin de idrar yolu enfeksiyonu için koruyucu olduğunu hatırlatalım.
Hamilelik sırasında bakteriyel vajinosis
Bakteriyel vajinozis  ( BV) vajende  genellikle küçük miktarlarda yaşayan bakterilerin çok fazla artmasının sebep olduğu bir genital yol enfeksiyonudur. BV semptomları  ince, süt beyazı veya gri bir akıntıyla birlikte kötü ya da balık gibi bir kokudur (Bu koku, cinsel ilişkinden sonra en belirgin halindedir.) Vajinanız ve vulvanızın etrafında biraz tahriş ya da kaşınma da olabilir ama BV olan kadınların en az yarısında hiçbir semptom görülmez.
BV ile artan erken doğum riski ve bebeğinizi çevreleyen erken amniyotik zar bozulması arasında bağlantı kurulmuştur. Eğer BV semptomları sergiliyorsanız ya da erken doğum riski altındaysanız, sağlık uzmanınız enfeksiyon taraması yapacak ve sonuçların pozitif çıkması halinde antibiyotik tedavisine başlayacaktır
Hamilelik sırasında mantar enfeksiyonları
Mantar enfeksiyonu, özellikle gebelik durumunda daha da sık izlenebilen ve  oluşma ihtimali daha da artan, yaygın vajinal enfeksiyonlardandır. Candida ailesindeki mikroskobik bir mantardan kaynaklanır. Bu mantarlar, kadınların neredeyse üçte birinin vajinasında görülür  .Normalde vajinada yerleşik ve enfeksiyonlardan  koyucu " Flora bakterileri" nin zayıfladığı ve mantar üremesini engelleyemediği  durumda, mantar enfeksiyonu oluşur. Hamilelik sırasında artan östrojen seviyeleriniz, vajinanızın daha fazla glikojen( şeker ) üretmesine neden olduğu için mantar üremesi daha da hızlanır. 
Mantar enfeksiyonu, gelişmekte olan bebeğinize zarar vermez. Doğuma girerken enfeksiyonunuz varsa, doğum kanalından geçerken yeni doğan bebeğinize bulaşabilir. Mantar, bebeğinizin ağzındaki beyaz lekelerle kendini belli eden pamukçuk adlı yaygın bir enfeksiyona yol açabilir. Pamukçuk, ciddi bir şey değildir ve sağlıklı yeni doğanlarda kolaylıkla tedavi edilebilir.

Dr. Deniz Gökalp Kaya




24 Şubat 2012 Cuma

CEM' İN KARDEŞİ OLDU! HOŞGELDİN EREN










İki gün önce Eren'in doğumu için Ataşehir Memorial Hastanesi'ndeydim. Son zamanlarda uçarcasına yetiştiğimiz normal doğumlardan sonra günü saati yeri belli bir doğuma gittim. Ama bu doğumun da oldukça heyacan verici bir yanı vardı benim için. Çünkü aileye ikinci bebiş olarak gelen Eren'in abisi Cem için yollarımız kesişmişti daha önce. Hem yeni doğacak bebek için heyecanlıydım hem de Cem' i merak ediyordum doğrusu. Daha dün fotoğraflarını çektiğim Cem şimdi abi oluyordu. Kardeşi Eren'i heyecan ve merakla bekleyişi doğduktan sonra ona gösterdiği ilgi ve sevgiyle daha ilk günden ne kadar iyi bir abi olacağını belli etti. Eren, Ataşehir Memorial Hastanesi'nde Dr.Arda Lembet'in kollarında dünyaya merhaba dedi. 
Didem Engin Ünsün

ADA KAPLAN 2 YAŞINDA !!!!



Evet Adakuş 2 yaşına bastı.
İki sene önce 20.02.2010 tarihinde dünyaya gelen Ada'nın geçtiğimiz pazar günü aile arasında doğumgününü kutladılar. Ben biraz rahatsız olduğum için çekime Didem gitti. Cumartesi den beri yoğun geçen çekim programından bugün fırsat bulabildim.Kuzeni Mustafa'nın 1 yaş doğumgünü kutlaması geçen ay çekmiş akşamına blogta yayınlamıştım.Ada' nın umru olmadığını biliyorum fakat Beril'e haksızlık etmek istemediğim için geç te olsa bugün fotoğraflardan bir kaç tanesini yayınlamak istedim..
İYİ Kİ DOĞDUN ADA KAPLAN
Seni Seviyoruz...













Damla Akın

Ralf Yakında Milupa Reklamlarında











Bambaşka bir deneyimle yine karşınızdayız :)))
Çarşamba günü canım oğlum Ralf, Milupa reklam çekimindeydi :)))
Kaç gündür yerimde duramıyorum, heyecan, bekleyiş, koşuşturma ve mutlu son...
Hikayemiz şöyle;
Geçen hafta, Ralf'i bir süre önce götürdüğüm bir reklam görüşmesinin yönetmen görüşmesine çağırmak icin aradıklarında heyecanımız başladı...
Halen adaydık ama ilk basamağı geçmiş olmak bile önemliydi...
Yönetmen görüşmemiz fena geçmedi, Çarsamba günü müsait olduğumuz teyit edildi ve heyecanlı bekleyiş başladı....
Seçilecek miyiz? Nasıl olacak? vb. onlarca soru...
Veee mutlu haberi aldık... Ralf, Milupa'nın reklam filmi için seçilmişti :)))))
Gün içerisinde birçok telefon.... Öncelikle aile büyüklerine müjde verildi, sonra yakın arkadaşlara :))
Tabi reklam filmi ekibiyle de program telefonları... Ralf Paşa'nin günlük rutini paylaşıldı, kaçta kalkar, ne yer ne içer ne zaman uyur/uyanır vb...
Veee sabah 7:30-8:00 gibi sette olmak üzere randevulaştık...

Tabi saatler kaydı, konu bebek olunca evdeki hesaplar her zaman çarşıya uymuyor.... Sete vardığımızda saat 9:00'a geliyordu...
Ralf sabah saatlerinde bu kadar harekete alışık olmadığından mekana girdiğimizde şaşkın bakışlarıyla etrafa bakıyordu...
Yolda sabah uykusunu da uyuduğu için keyfi çok yerindeydi...
Biz de bu anları kaçırmamak için hemen Ralf' i hazırladık... Oğluşa tulum giydirildi, mama sandalyesine oturtuldu vee " motor "
Gülücükler, mırıldanmalar, arada mızıklanmalarla cok keyifli bir çekim oldu...
Ralf için çok değişik bir ortamdı, her tarafı inceledi inceledi kocaman gözleriyle...

Çok farklı ve güzel bir deneyimdi, benim için ayrıca çok gurur vericiydi...

Bundan sonrası keyifli ve meraklı bekleyiş...

Yakın zamanda oğluşu ekranlarda görmek üzere...

Sevgiler...


Sandy Sarhon Gönlübeyaz

19 Şubat 2012 Pazar

BİR DOĞUM HİKAYESİ HOŞGELDİN KAYRA











 Dün gece Bakırköy Acıbadem Hastanesine koştum.Kalabalık bir bekleyiş vardı.Anneanne,babaanne,dede,amca,teyze,hala,kuzen,yeğen,arkadaş,herkes oradaydı.Sancılar başlamıştı.Stres vardı,heyecan vardı.Bekledik.Dr.Melih Gündüz geldi.Sancılar arttı.Zaman yaklaştı.Saat 01:00' i gösterdi.Nefesler tutuldu.Kayra doğdu.Ağlama sesi duyuldu.Yüzler güldü,gözler doldu.Herkes ona koştu.Kayra pencereden el salladı, geldim dedi.Kilosu tartıldı.Boyu ölçüldü.Maaşallah dendi.Fotoğraflar çekildi.Tebrik edildi.Çikolatalar yendi.Annesi,babası kızlarına kavuştu.Bekleyiş son buldu..Bir hikaye daha mutlulukla son buldu.İşte Kayra böyle dünyaya geldi.Sonra herkes yüzü gülerek evine gitti.
19.02.2012
01:00
3860 gr
51 cm
Bakırköy Acıbadem Hastanesi
Dr.Melih Gündüz
Didem Engin Ünsün


Hafta Hafta Hamilelik - 9. Hafta


Bebeğiniz nasıl gelişiyor:
Bebeğiniz bu hafta  yaklaşık 2,5 cm uzunluğunda olup bir üzüm tanesi büyüklüğündedir ; ağırlığı 3 gram bile değildir. Giderek insana benzemeye başlamaktadır. Önümüzdeki aylarda oldukça ince ayardan geçecek olan, temel vücut parçaları oluşmaktadır. Diğer değişikliklerin sayısı da fazladır: Bebeğinizin kalbi, dört odacığa bölünmeyi tamamlar ve kapakçıkları da şekillenmeye başlar. Embriyonik “kuyruk” tamamen gitmiştir.  Dış cinsel organlar oradadır, fakat birkaç hafta boyunca kız mı yoksa erkek mi olduğu anlaşılamayacaktır.   Gözleri tamamen şekillenmiştir, fakat göz kapakları birleşiktir ve 27. haftaya kadar açılmaz. Kulak memeleri miniciktir ve ağzı, burnu ve burun delikleri daha belirgindir. Plasenta ise en önemli iş olan hormon üretme işini artık üstlenecek kadar gelişmiştir. Şimdi bebeğinizin temel fizyolojisi oluşmuş olduğuna göre, hızla kilo almaya hazırdır.
Sizin hayatınız nasıl değişiyor:
Beliniz biraz kalınlaşmaktadır fakat hala hamile gibi görünmeyebilirsiniz. Yine de hamile olduğunuzu muhtemelen hissediyorsunuzdur. Birçok kadın için sabah bulantısı ve diğer fiziksel ve duygusal semptomlar tüm gücüyle devam etmektedir.
 Çalkantılı ruh halleri  yaygındır — anne olacak olmakla  ilgili olarak bazen mutlu, bazen kaygılı hale  düşmüş olmanız oldukça normaldir. Kendinizi rahat bırakmaya çalışın. Kadınların çoğu, karamsarlığın altı ila onuncu haftalar arasında alevlendiğini, ikinci üç aylık dönemde hafiflediğini ve daha sonra hamilelik sona ermek üzereyken yeniden ortaya çıktığını belirtmektedir.
 Eşe dosta ve işyerindekilere gebe olduğumu ne zaman söylemeliyim?
Bazı kadınlar, bebek beklediğini etrafındakilere hemen söylemeyi tercih ederken, diğerleri ise düşük riskinin artık iyice azaldığı ikinci üç aylık döneme kadar beklemeyi doğru bulur. Bazı çalışan  hamile bayanlar işverenlerinin ya da iş arkadaşlarının kendilerine bakışlarının hamilelikleri nedeniyle etkilemesinden korktukları için mümkün olduğunca uzun süre bekler. Peki gebeliği duyurmak için en iyi zaman hangisidir? Göz önüne almanız gereken bazı faktörler, aşağıdaki gibidir:
Herhangi bir komplikasyonunuz var mı? Eğer varsa ve sağlık uzmanınızı sıklıkla ziyaret ediyorsanız veya çok endişeliyseniz, etrafınızdakilere ve  iş arkadaşlarınıza hamileliğinizin ilk dönemlerinde söylemek, sizi rahatlatabilir çünkü daha çok destek alırsınız.
Bulantıdan ne kadar muzdaripsiniz? Neredeyse sürekli ortaya çıkan bulantıdan ve sıklıkla kusmaktan muzdaripseniz, hamileliğinizi, iş yerindeki üstlerinize tercih ettiğinizden daha erken bir zamanda bildirmek zorunda kalabilirsiniz. Kendisine bu haberi vermeden önce, neler istediğinize karar verin: Daha toleranslı bir çalışma programı? İzin?  Nelere ihtiyacınız varsa isteyin ve  birçok kadının üçüncü ayın sonuna kadar daha iyi hissettiğine dair olan bilgiyi kendisiyle paylaşın.
İşiniz çok yorucu ya da potansiyel olarak tehlikeli mi? Bebeğiniz ve kendiniz için, muhtemelen hamileliğinizi erkenden duyurmak  isteyeceksiniz. Duyurunuzu hemen yapmak, değişen iş sorumluluklarınızla ilgili olarak zamanında konuşmanıza olanak tanıyacaktır.
Amiriniz ve iş arkadaşlarınız destekleyici olacak mı? Bu, işyeri kültürüne, işyerinin başka kadınların hamileliğinden etkilenme derecesine ve amirinizle ilişkinize bağlı olacaktır. Amirinizin bu haberi profesyonel bir şekilde ele alacağından eminseniz, hamileliğinizi erkenden duyurmak, hamileliğinizi daha sağlıklı ve daha az stresli hale getirmenize yardımcı olabilen ve işveren tarafından sağlanan hizmetlerden faydalanabileceğiniz anlamına gelir.

Haftanın Faaliyet önerisi:
Bebeğinizle bağ kurmak için günlük bir ritüel başlatın.  Bir çok klinik psikolog , kadınların bebekleri hakkında düşünmek için günde beş ila on dakika ayırmalarını teşvik etmektedir. Birçok hamile kadın için uyandıktan hemen sonrası ve uykudan hemen öncesi iyi gelir. Bu zamanlarda, sessizce oturun ve ellerinizi hafifçe karnınızın üstüne koyun. Nefes alıp vermenize odaklanın ve daha sonra bebeğinizi düşünmeye başlayın (bir ebeveyn olarak umutlarınız ve hayalleriniz, niyetleriniz, vb.) Bağlanma sürecini başlatmanın ve olmak istediğiniz türde ebeveyn olmak için plan yapmanın müthiş bir yoludur.


Gaz ve şişkinliği hafifletmek için ipuçları:
Bu haftalarda  muhtemelen aşırı gazlı ve şişkin  hissediyorsunuz..  Bunun başlıca nedeni, hamilelik sırasında, sindirim sisteminiz dahil olmak üzere, vücudunuzun tümünde düz kas dokusunu gevşeten progesteron seviyelerinin çok daha yüksek olmasıdır. Bu durum, sindiriminizi yavaşlattığı için daha fazla gaza, şişkinliğe, geğirmeye, mide gazına ve özellikle büyük bir yemekten sonra bağırsağınızda genellikle içler acısı bir duyarlığa yol açabilir.
Gaz ve şişkinliği azaltmanın en etkili yolu, buna en çok sebep olan gıdaların tüketilmesini durdurmaktır. Bir gıda günlüğü tutmak, sizin için tetikleyici nitelikteki gıdaları belirlemenize yardımcı olabilir. Rahatlamak için yapabileceğiniz diğer birkaç işlem aşağıdaki gibidir:

·      Gün boyunca birkaç ara öğün yapın  ve yerken sıvıları sınırlandırın.
·       Her zaman oturarak yiyin, yavaşça ve tamamen çiğneyin.
·       Karbonatlı içeceklerden, çikletten ve sert şekerlerden kaçının.
·       Bol ve rahat giysiler giyin ; beliniz ve göbek çevreniz çok dar veya  sıkı olmasın.
·      Egzersiz, hatta hafif tempolu yürüyüş bile hareketsiz sindirim sisteminize yardımcı olabilir.

Hekimler, doğum tarihini nasıl belirler ve bunlara ne kadar güvenebilirsiniz?
Eğer 28 günlük düzenli bir adet döngünüz varsa, hekimler,doğum tarihinizi  son adetinizin ilk gününden itibaren 40 haftayı sayarak hesaplar. Ancak son adetinizin ilk gününü bilmiyorsanız ya da adetleriniz düzensizse, erken yapılan ultrason, oldukça doğru bir doğum tarihi sağlayabilir çünkü ilk üç ayda ceninin gelişiminde az bir farklılık vardır ve bu nedenle bebeğinizin ne kadar yakında ya da uzakta olduğunu tespit etmek kolaydır. Doğum tarihiniz ister son adetinizin ilk gününe dayalı olsun, ister ultrasondan kaynaklansın,  bebeklerin nadiren tam gününde yani 40. haftanın sonunda geldiğini unutmayın.

Dr. Deniz Gökalp Kaya