Bebeğiniz nasıl
gelişiyor:
Bebeğiniz bu hafta yaklaşık 2,5 cm uzunluğunda olup bir üzüm
tanesi büyüklüğündedir ; ağırlığı 3 gram bile değildir. Giderek insana
benzemeye başlamaktadır. Önümüzdeki aylarda oldukça ince ayardan geçecek olan,
temel vücut parçaları oluşmaktadır. Diğer değişikliklerin sayısı da fazladır:
Bebeğinizin kalbi, dört odacığa bölünmeyi tamamlar ve kapakçıkları da
şekillenmeye başlar. Embriyonik “kuyruk” tamamen gitmiştir. Dış cinsel organlar oradadır, fakat birkaç
hafta boyunca kız mı yoksa erkek mi olduğu anlaşılamayacaktır. Gözleri tamamen şekillenmiştir, fakat göz
kapakları birleşiktir ve 27. haftaya kadar açılmaz. Kulak memeleri miniciktir
ve ağzı, burnu ve burun delikleri daha belirgindir. Plasenta ise en önemli iş
olan hormon üretme işini artık üstlenecek kadar gelişmiştir. Şimdi bebeğinizin
temel fizyolojisi oluşmuş olduğuna göre, hızla kilo almaya hazırdır.
Sizin hayatınız nasıl değişiyor:
Beliniz biraz kalınlaşmaktadır fakat hala
hamile gibi görünmeyebilirsiniz. Yine de hamile olduğunuzu muhtemelen
hissediyorsunuzdur. Birçok kadın için sabah bulantısı ve diğer fiziksel ve
duygusal semptomlar tüm gücüyle devam etmektedir.
Çalkantılı ruh halleri yaygındır — anne olacak olmakla ilgili olarak bazen mutlu, bazen kaygılı hale düşmüş olmanız oldukça normaldir. Kendinizi
rahat bırakmaya çalışın. Kadınların çoğu, karamsarlığın altı ila onuncu haftalar
arasında alevlendiğini, ikinci üç aylık dönemde hafiflediğini ve daha sonra
hamilelik sona ermek üzereyken yeniden ortaya çıktığını belirtmektedir.
Eşe
dosta ve işyerindekilere gebe olduğumu ne zaman söylemeliyim?
Bazı kadınlar, bebek beklediğini
etrafındakilere hemen söylemeyi tercih ederken, diğerleri ise düşük riskinin
artık iyice azaldığı ikinci üç aylık döneme kadar beklemeyi doğru bulur. Bazı
çalışan hamile bayanlar işverenlerinin
ya da iş arkadaşlarının kendilerine bakışlarının hamilelikleri nedeniyle
etkilemesinden korktukları için mümkün olduğunca uzun süre bekler. Peki
gebeliği duyurmak için en iyi zaman hangisidir? Göz önüne almanız gereken bazı
faktörler, aşağıdaki gibidir:
Herhangi bir
komplikasyonunuz var mı? Eğer varsa ve sağlık uzmanınızı sıklıkla
ziyaret ediyorsanız veya çok endişeliyseniz, etrafınızdakilere ve iş arkadaşlarınıza hamileliğinizin ilk
dönemlerinde söylemek, sizi rahatlatabilir çünkü daha çok destek alırsınız.
Bulantıdan ne
kadar muzdaripsiniz? Neredeyse sürekli ortaya çıkan bulantıdan ve
sıklıkla kusmaktan muzdaripseniz, hamileliğinizi, iş yerindeki üstlerinize
tercih ettiğinizden daha erken bir zamanda bildirmek zorunda kalabilirsiniz.
Kendisine bu haberi vermeden önce, neler istediğinize karar verin: Daha
toleranslı bir çalışma programı? İzin?
Nelere ihtiyacınız varsa isteyin ve
birçok kadının üçüncü ayın sonuna kadar daha iyi hissettiğine dair olan
bilgiyi kendisiyle paylaşın.
İşiniz çok
yorucu ya da potansiyel olarak tehlikeli mi? Bebeğiniz ve
kendiniz için, muhtemelen hamileliğinizi erkenden duyurmak isteyeceksiniz. Duyurunuzu hemen yapmak,
değişen iş sorumluluklarınızla ilgili olarak zamanında konuşmanıza olanak
tanıyacaktır.
Amiriniz ve iş
arkadaşlarınız destekleyici olacak mı? Bu, işyeri
kültürüne, işyerinin başka kadınların hamileliğinden etkilenme derecesine ve
amirinizle ilişkinize bağlı olacaktır. Amirinizin bu haberi profesyonel bir
şekilde ele alacağından eminseniz, hamileliğinizi erkenden duyurmak,
hamileliğinizi daha sağlıklı ve daha az stresli hale getirmenize yardımcı
olabilen ve işveren tarafından sağlanan hizmetlerden faydalanabileceğiniz
anlamına gelir.
Haftanın Faaliyet önerisi:
Bebeğinizle bağ
kurmak için günlük bir ritüel başlatın. Bir çok klinik psikolog , kadınların bebekleri
hakkında düşünmek için günde beş ila on dakika ayırmalarını teşvik etmektedir.
Birçok hamile kadın için uyandıktan hemen sonrası ve uykudan hemen öncesi iyi
gelir. Bu zamanlarda, sessizce oturun ve ellerinizi hafifçe karnınızın üstüne koyun.
Nefes alıp vermenize odaklanın ve daha sonra bebeğinizi düşünmeye başlayın (bir
ebeveyn olarak umutlarınız ve hayalleriniz, niyetleriniz, vb.) Bağlanma
sürecini başlatmanın ve olmak istediğiniz türde ebeveyn olmak için plan
yapmanın müthiş bir yoludur.
Gaz ve şişkinliği hafifletmek için
ipuçları:
Bu haftalarda muhtemelen aşırı gazlı ve şişkin hissediyorsunuz.. Bunun başlıca nedeni, hamilelik sırasında,
sindirim sisteminiz dahil olmak üzere, vücudunuzun tümünde düz kas dokusunu
gevşeten progesteron seviyelerinin çok daha yüksek olmasıdır. Bu durum,
sindiriminizi yavaşlattığı için daha fazla gaza, şişkinliğe, geğirmeye, mide
gazına ve özellikle büyük bir yemekten sonra bağırsağınızda genellikle içler
acısı bir duyarlığa yol açabilir.
Gaz ve şişkinliği azaltmanın en etkili
yolu, buna en çok sebep olan gıdaların tüketilmesini durdurmaktır. Bir gıda
günlüğü tutmak, sizin için tetikleyici nitelikteki gıdaları belirlemenize
yardımcı olabilir. Rahatlamak için yapabileceğiniz diğer birkaç işlem aşağıdaki
gibidir:
·
Gün boyunca birkaç ara öğün yapın ve yerken sıvıları sınırlandırın.
·
Her zaman oturarak yiyin, yavaşça ve tamamen
çiğneyin.
·
Karbonatlı içeceklerden, çikletten ve sert
şekerlerden kaçının.
·
Bol ve rahat giysiler giyin ; beliniz ve göbek
çevreniz çok dar veya sıkı olmasın.
·
Egzersiz, hatta hafif tempolu yürüyüş
bile hareketsiz sindirim sisteminize yardımcı olabilir.
Hekimler, doğum tarihini nasıl
belirler ve bunlara ne kadar güvenebilirsiniz?
Eğer 28 günlük düzenli bir adet
döngünüz varsa, hekimler,doğum tarihinizi
son adetinizin ilk gününden itibaren 40 haftayı sayarak hesaplar. Ancak
son adetinizin ilk gününü bilmiyorsanız ya da adetleriniz düzensizse, erken
yapılan ultrason, oldukça doğru bir doğum tarihi sağlayabilir çünkü ilk üç ayda
ceninin gelişiminde az bir farklılık vardır ve bu nedenle bebeğinizin ne kadar
yakında ya da uzakta olduğunu tespit etmek kolaydır. Doğum tarihiniz ister son
adetinizin ilk gününe dayalı olsun, ister ultrasondan kaynaklansın, bebeklerin nadiren tam gününde yani 40.
haftanın sonunda geldiğini unutmayın.
Dr.
Deniz Gökalp
Kaya