Bebeğiniz nasıl gelişiyor:
Bebeğiniz bu hafta ( baş- popo mesafesine göre)
yaklaşık beş altı santimetre (yaklaşık bir
limon büyüklüğünde) ve ağırlığı neredeyse 14 gramdır. Bebeğinizin
parmakları kısa süre içinde açılıp kapanmaya başlayacak, ayak parmakları
kıvrılacak, göz kasları yumulacak ve ağzı emme hareketi yapacaktır. Aslında,
karnınıza dokunursanız, bebeğiniz cevap olarak kıpırdayacaktır fakat siz bunu
henüz hissedemezsiniz. Artık barsakları göbek kordonunun yan tarafından,
karnın içine doğru geri döner.
Böbrekleri, idrar torbasına idrar salgılamaya başlayacaktır. Bu arada, sinir
hücreleri hızla çoğalmakta ve bebeğinizin beyni hızla şekillenmektedir. Yüzü
artık daha çok insan yüzüne benzer:
Gözleri, başının önünden yanlara doğru kaymış ve kulakları, gereken yere
yerleşmiştir.
Sizin hayatınız nasıl
değişiyor:
Rahminiz artık pelvis ( leğen kemiği ) içinde bir organ
olmaktan çıkıp , büyüyerek , alt karnınızda hissedilebilen bir organ haline
gelmiştir. Artık siz de belinizin
kalınlaştığını ve bol ve daha az kısıtlayıcı giysiler içinde daha rahat
ettiğinizi fark etmişsinizdir.
Göğüs kemiğinizin altından gırtlağınızın altına uzanan bir
yanma hissi şeklinde kendini gösteren mide yanmasını (reflü adı da verilir)
hissetmeye başlayabilirsiniz. Kadınların çoğu, ilk kez hamilelik sırasında mide
yanması yaşarken, önceden mide yanmasıyla karşılaşanlar durumun daha kötüye
gittiğini düşünebilir. Hamilelik sırasında, plasenta, yemek borusuyla mideyi
ayıran kapağı gevşeten " progesteron" hormonu üretir. Mide asidi,
özellikle uzanırken, yemek borusuna geri sızabildiği için rahatsızlık verici
yanma hissine yol açar. Birçok kadın için bu sorun, büyümekte olan rahmin
mideye baskı yaptığı ileri hamilelik safhalarına kadar başlamaz .
İkili test- üçlü (dörtlü test) yaptırmalı
mıyım ? Amniosentez hangi durumda gerekli?
Doktorunuz size muhtemelen
11-14. gebelik haftaları arasında ikili tarama testinden bahsedecek ve
yaptırmanızı önerecektir. Bazen de 16-19. gebelik haftaları arasında yapılan üçlü ( son zamanlarda üçlü teste
eklenen bir madde ile adı dörtlü test olmuştur) teste yönlendirebilir. Aslında
tüm bu testler aynı amaca hizmet eden tarama testleridir ve şunu taramaya
yararlar: Bebeğinizde başta Down Sendromu olmak üzere kromozom bozukluğu olma
ihtimali ( riski) nedir? Başka bir deyişle tüm bu tarama testleri ( ikili-
üçlü- dörtlü)kesin bir tanı testi değil, bebeğinizde kromozomal bozukluk ola
olasılığının düşük mü yüksek mi olduğunu belirtir. Sonuçları hiçbir zaman kesin var veya yok olarak yorumlanamaz.
İkili testte
gebeliğinizin 11-14. haftaları arası,bebeğinizin ultrasonografiyle “Ense saydamlığı” denen
boynunun arkasındaki sıvı tabakası ölçülecek ( Bkz Şekil-1) ve aynı gün sizden
alınacak kanda bakılacak iki hormon değeriyle bu ölçümden elde edilen sonuç
kombine edilerek Down Sendromu ve diğer benzer kromozomal hastalıklar için bir olasılık hesaplanacaktır. Bu değer
sınır değerin altında ise “yüksek risk”, üstünde ise “düşük risk “olarak
sonucunuz size bildirilecektir.
![]() |
Şekil 1. Ense saydamlığı (NT) ölçümü |
Üçlü ( Dörtlü) test: Gebeliğinizin 16-19. haftaları arası
ultrasonografiyle bebeğinizin baş ölçümü yapılıp aynı gün sizden alınan kanda
üç veya dört hormonal değere bakılması esasına dayanır. Sonuç yine size
olasılık olarak bildirilecektir, sözgelimi “ Bebeğinizde Down Sendromu olma
olasılığı 1:1000 ( Binde bir )” gibi..
Amniosentez 16. ve 20. haftalar arasında yapılan, girişimsel bir tanı
testidir. Gelişmekte olan bebeğinizde
Down Sendromu gibi kromozomsal bozuklukların tespit edilmesinde yüzde
99’dan fazla doğruluk sağlar. Ayrıca, kistik fibroz, orak hücre anemisi,
Tay-Sachs hastalığı ve nöral tüp defektleri gibi başka yüzlerce genetik
bozukluğu da belirleyebilir . Amniyosentezin girişimsel bir işlem
olması ve az da olsa(200 ile 300 de bir) düşük yapabilme riski taşıması
sebebiyle, bunun rutin değil, genetik ve
kromozosal sorunlara yönelik artmış riski
olan kadınlara uygulanması gerekir. Yani tarama testlerinde yüksek risk bulunmuş
olan,veya ultrasonografiyle bebekte şüpheli bulgular saptanmış olan doğurduğunda 35 yaşın üzerinde olacak olan ,
yakın ailesinde veya önceki gebeliklerinde
kromozom hastalıklı birey bulunma/doğurma öyküsü olan bayanlar..
Amniosentez prosedürü nasıldır?
Amniosentez işlemi yaklaşık 30 dakika süren (sıvıyı çekmek genellikle 30 saniyeden az
sürer) ;doktorunuzun ultrason yaparak ,
iğne giriş yeri için bebekten ve
plasentadan uzak, güvenli bir mesafede belirledikten sonra , sürekli ultrason
rehberliği altında, az miktarda amniyotik sıvı almak için karnınızdan rahim
duvarınızın içine uzun, ince, delikli bir iğne sokmasıdır. ( Bkz. Şekil 2)Bu
prosedür sırasında biraz kramp, sıkışma veya baskı hissedebilirsiniz.
Genellikle iyi tolere edlir ve duruma göre değişmekle beraber 3ile 7 gün içinde
tamamen eski aktivitelere dönülebilir. Tecrübeli ellerde düşük oranı 300 de bir
olarak rapor edilir.
![]() |
Şekil 2. Amniosentez islemi |
Bu testi yaptırıp yaptırmamaya nasıl
karar verebilirim?
Kadın hastalıkları ve
doğum uzmanları bütün gebe
hastalarına ilk ve ikinci trimester (
11-14 ve 16-20. hafta ) tarama ve teşhis testlerini sunmalıdır. Hekiminiz ya da genetik
danışmanınız, sizin için mevcut yaklaşımların avantajlarını ve dezavantajlarını
tartışmalıdır. Fakat eninde sonunda test yaptırıp yaptırmamak kişisel bir
karardır.
Birçok kadın,öncelikle
tarama testlerini ( ikili- üçlü- dörtlü testler) seçer ve bunların sonuçlarına
dayalı olarak düşük ya da yüksek riske
sahip olduklarını öğrenir. Yüksek risk taşıyan hastalara tanısal testler ( Koryon villüs biyopsisi= CVS veya
amniosentez ) önerilir Bazı durumlarda ise öncelikle tarama testini yapmayıp
direk tanısal testlerin de uygulandığı olur
(Kromozomsal bir sorun ya da taramayla tespit edilemeyen bir durum
yönünde büyük risk taşıyan , ileri yaşta( 35 den büyük) olan – veya bebeklerinin durumu hakkında mümkün
olduğu kadar bilgi sahibi olmak isteyen anne adayları )Bazı kadınlar ise
hiçbir tarama ya da tanısal test
yaptırmayı istemeyebilir.
Dr.
Deniz Gökalp
Kaya